Mevlâna’nın Varoluş, Tanrı ve Sureti Konusundaki Görüşleri

Ali ÇAVUŞOĞLU

Öz


Semavî dinler için Tanrı ve her şeyi Tanrı’nın yaratmış olması konusu bir problem olarak ortada durmaz. Mevlâna için de bir problem değildir ve eserlerinde, akıl ve mantık çerçevesinde bu konular çözümlenmiş görünmektedir. Ancak bazı bilim adamları ve düşünürler varoluşun bir başı ve sonu olmadığı, evrenin de Tanrı tarafından yaratılmadığı görüşünü sürdürmektedirler. Edebî ve tasavvufî eserlerde Tanrı’nın sureti de ele alınan konulardandır. Mevlâna Tanrı’nın varlığının anlaşılabilece-ğini, fakat zâtının bilinmesinin mümkün olamayacağını söyler. Çünkü Tanrı’nın zâtının bilinmesi demek, Tanrı’nın varlığıyla çelişmektedir. Mevlâna’ya göre Tanrı’yı ve her şeyi onun yarattığını ispat etmek, Tanrı’nın yokluğunu ve her şeyi onun yaratmadığı-nı ispat etmekten daha kolaydır. Çünkü yok olduğu söylenen bir şeyin yokluğunu ispat etmeye çalışmak kadar saçma bir şey olamaz. Aslında evrende varoluş an be an devam etmekte ve bir olgunlaşmaya doğru gitmektedir. Tam olgunlaşınca zıtlar bir-birinden ayrılacak; yeni ve başka bir âleme doğum gerçekleşecektir. Mevlevilik ve Bektaşilikteki semâ’ ve semah törenleri ile Türk edebiyatındaki devriyeler yukarıdan aşağıya, sonra da aşağıdan yukarıya doğru olan bu geliş ve gidişin âşıkane hikâyesini anlatırlar. Aşağıya inme Tanrı’nın tekamül ve vuslat için mahluklarına bahşettiği büyük bir nimettir.

Anahtar Kelimeler


Tanrı; Mevlâna; yaratma; bilim; inanma.

Tam Metin:

PDF

Refback'ler

  • Şu halde refbacks yoktur.